Dizi Arşivi

Efsanevi senarist Steven Knight tarafından yaratılan dizi, 19. yüzyıl İrlanda ve New York'unda Guinness bira fabrikasının arkasındaki Guinness ailesini konu alıyor. İrlanda, Celbridge yakınlarında doğan Arthur Guinness, Cashel başpiskoposu için arazi yöneticisi olarak çalışan ve arazideki işçiler için bira yapımını denetleyen babası Richard'dan bira yapımını öğrendi. 1750'lerde Dublin'deki terk edilmiş bir bira fabrikası için 9.000 yıllık bir kira sözleşmesi imzaladıktan sonra bira devini kurdu. Kötü bir alışkanlıktan ziyade İrlanda toplumunun önemli bir parçası olan bira, daha sert içkilerin yol açtığı kamusal sarhoşluğun azalmasına yardımcı olurken, hastalık taşıyan kirli suya daha sağlıklı bir alternatif sunuyordu. Aile biracılık işinde dördüncü kuşakta, Sir Benjamin Guinness'in 1868'deki ölümü ve vasiyet okunmasının ardından sarsılır ve ünlü biranın kaderini belirleyecek bir aile kavgasını başlattı.

Dizi İsveç'in Karlstad kentinde bir özel okulda 150'den fazla öğrencinin kendi gençlik liderleri tarafından istismara uğradığı olayın belgesel dizisi tarzındaki anlatımıdır. Belgeselde tamamı kız öğrencilerden oluşan bir dizi öğrenci, okulun gençlik rekreasyon müdürü olarak görev yapan bir çalışanın yayınladığı 2015 yılında gizlice çekilmiş fotoğrafların yanında kişisel deneyimlerini paylaşıyorlar. İsmi verilmeyen görevli, 160'tan fazla öğrenciyi cinsel açıdan rahatsız etti fakat yazılı veya şahsen okul yöneticilerine ilettikleri şikayetlerden sonuç çıkmamıştı.

1924'te küçük bir Alman kasabasından iki kardeş Gebrüder Dassler Schuhfabrik adında başarılı bir ayakkabı fabrikası kurar ve 1936 Berlin Olimpiyatları'nda, sporculara stratejik olarak koşu ayakkabısı giydiren ilk şirket olurlar. Bu sayede işler büyük bir hızla gelişir fakat 1948 tarihinde Adi ve Rudi adlı kardeşler büyük bir anlaşmazlık yaşarlar ve fabrikayı ikiye bölüp şehrin iki farklı yerinde rakip şirketler kurarlar. Kişisel çatışmaların ürün geliştirme ile spor ayakkabı endüstrisini ve spor kültürünü nasıl şekillendirdiğini anlatan dizi, Rudi'nin şirketi Puma, Adi'ninki ise Adidas olan şirketlerdeki çalışanların, sektör uzmanları ve markalar tarafından desteklenen spor dünyasının önde gelen isimlerinin katkılarıyla aktarıyor.

Dizi 1936 yılında, günümüz Polonya'sındaki Wrocław şehri olan, o zamanki Nazi Almanyası kontrolündeki Breslau şehrinde ve Berlin'deki XI. Olimpiyat Oyunları'nın yaklaşmakta olduğu bir zamanda geçiyor. Bir Polonyalı atlet korkunç bir cinayete kurban gider. Bu cinayet, Nazi rejiminin Olimpiyatlar aracılığıyla tüm dünyaya sunmaya çalıştığı propaganda kampanyasını ve şehrin imajını bozma tehdidi yaratır. Polonya kökenli, tartışmalı ve sıra dışı yöntemleriyle tanınan polis komiseri Franz Podolsky bu cinayeti sessizce ve olabildiğince hızlı çözmek durumundadır. Podolsky Nazilerden nefret etmesine rağmen, kariyerini ve özel hayatını tehlikeye atan tehlikeli bir kedi-fare oyunun içine dalar.